Bir bebek için en koruyucu, en sağlıklı besin kaynağı kuşkusuz anne sütüdür. Dolayısıyla ek gıdaya geçişte yakalanması gereken en önemli standart da anne sütüne yaklaşmak olmalıdır. Anne sütünün en büyük mucizesi içindeki prebiyotik oranı… Peki, yoğurt, elma, muz ve çilek gibi bebeğinizin kolaylıkla seveceği meyve pürelerinin malzemelerinde bulunan prebiyotikler, neden bebekler için bu kadar mucizevi?
Öncelikle, probiyotik nedir? Onu tanımlayalım…
Antibiyotik teriminin anlamca karşıtı olan probiyotik, “pro” ve “biota” kelimelerinden adını alır ve “yaşam için” anlamına gelmektedir. Probiyotikler vücut sağlığının korunmasına katkı sağlayan yararlı mikroorganizmalar olarak tanımlanabilir. Sindirim sisteminin düzenlenmesinden, bağışıklığın arttırılmasına kadar vücuda pek çok yararlı etki sağladığı görülmektedir.
Sağlıklı bir insanın bağırsaklarındaki bakteri sayısının, vücudumuzdaki toplam hücre sayısından yaklaşık 10 kat daha fazla olduğu düşülmektedir. Bağırsaklarda yaşayan yararlı bakteriler; hastalıklardan korunmaya veya hastalıkların ilerlemesinin önlenmesine yardımcı olabilir. Probiyotikler ise bağırsaklardaki bu yararlı bakterilerin artmasına, zararlı bakterilerin ise azalmasına yardımcı olurlar.
Aynı zamanda bağırsak sistemindeki bakteri dengesinin korunmasında ve yenilenmesinde de etkileri vardır. Yapılan araştırmalarda probiyotiklerin birçoğunun patojen olmayan mikroorganizmalar olduğu; Laktobasiller, Bifidobakteriler ve Enterokoklar gibi insanların sindirim sisteminde doğal olarak bulunduğu görülmüştür.
Probiyotik mikroorganizmaların vücuda yararlı olabilmesi için; toksijen etkisinin olmaması, mide asidi ve safra suyuna dayanıklı olması, bağırsak hücre epiteline tutunabilmesi, gastrointestinal sistemde geçici olarak kolonize olabilmesi ve doğal bağırsak florasına uyum sağlayabilmesi gerekmektedir.
Probiyotik nedir sorusundan sonra, prebiyotik nedir? sorusunu cevaplamak gerekir.
Prebiyotikler sindirilmeden bağırsaklara ulaşabilen, buradaki yararlı bakterilerin çoğalmasını ve aktivitesini uyaran besin maddeleri olarak tanımlanmaktadır. İnce bağırsakta sindirime uğramamaları ve mikroorganizmaların çoğalmasını teşvik etmeleri en belirgin özellikleridir. Bu özellikleri sayesinde sağlığı da olumlu yönde etkilerler. Frukto-oligosakkaritler (FOS), inulin, galakto-sakkaritler, laktuloz, laktilol prebiyotiklere örnek verilebilir. Prebiyotik gıda ise; içerisinde prebiyotik madde bulunan ürün demektir.
Prebiyotiklerin başlıca kaynakları; Başta soğan, sarımsak, yer elması, muz olmak üzere sebzeler, tam tahıl ürünleri, kurubaklagillerdir. Kolondaki mikroorganizmalar besinler ile alınan, mide ve ince bağırsakta daha önce sindirilemeyen prebiyotikler kolon mikroflorasınca fermente edilir ve açığa çıkan metabolitler mikroflora için enerji kaynağı oluşturur. Prebiyotiklerin fermantasyonu ile açığa çıkan ürünler ayrıca konak için de yararlı olabilmektedir.
Prebiyotiklerin kullanımı ile intestinal florada konak için sağlıklı bir durum yaratarak hem bazı hastalıkların tedavisi hem de bazı hastalıkların önlenmesinde mümkün hale gelmiştir. Bu nedenle insan intestinal mikroflorasının besinler ile düzenlenmesi besin biliminde popüler bir alan olmuştur.
Bebekler için 4 Önemli Faydası!
- Bağışıklığı güçlendiriyor
Anne sütünün ‘koruyucu’ gücü tam da prebiyotikten geliyor. Prebiyotikler, bebeklerin bağışıklık sistemi için kilit besin rolü üstleniyor. Özellikle yeteri kadar anne sütü almayan bebekler için ek gıdaya geçişte prebiyotik desteği, vücudun hastalıklara karşı gereken direnci kazanabilmesi için en çok dikkat edilmesi gereken nokta olmalı.
- Sindirim sistemine iyi geliyor
Probiyotikler vücut için sağlıklı bakteriler olarak biliniyor; prebiyotikler ise bu sağlıklı bakteriler için besin olarak kullanılıyor. Bu besinler, bebeklerin tek başına sindiremeyeceği lif ağırlıklı besinlerdir ve bağırsaktaki yararlı bakterileri beslerler. İşte bu yüzden prebiyotikler sindirim sisteminin de en büyük dostlarıdır.
- Beyin fonksiyonlarını geliştiriyor
Chicago’da yapılan son araştırmalar, prebiyotiklerin bebeklerdeki beyin fonksiyonları gelişimine iyi geldiğini; bebeğin öğrenme yetisi ve hafızasına etkilerini ortaya koyuyor.
- Vücudu iyi besliyor
Unutmayalım ki; prebiyotikler probiyotiklerin de en önemli besin kaynağı. Haliyle bebeğiniz için olmazsa olmaz bir etkisi var. Dolayısıyla ek gıdaya geçiş döneminde en besleyici öğünleri yakalayabilmek için mutlaka prebiyotiği listenizden eksik etmeyin.